Hayat
kadına ekstra zor; ilk insandan günümüze zaman ve mekanda inişli
çıkışlı, gittikçe zorlaşan bir hayat. Buna direnen, gidişatı
tersine çevirmek isteyen bir mücadele de eş zamanlı olarak hep
var olmuş; düşünce akımları, teoriler, reçeteler vs.
Aşağıda,
Hindistan'ın Madurai bölgesinde bir sivil toplum kuruluşu olan
Dhan Vakfında çalışan, aktivist Bayan Ahila Devi'nin
feministing.com'da yayınlanan yazısını ingilizceden çevirerek
sizlerle paylaşıyorum.
Memleketim
Madurai yaklaşık 1,5 milyonluk nüfusuyla Hindistan'da tarih,
kültür ve ihtişamlı geleneklerle dolu bir kent.
Fakat
yeryüzündeki pek çok büyük şehir gibi kadınlar için de
güvenli değil. Madurai'de kadın ve kızları güçlendirmek için
planlanan bir programın lideri olarak biliyorum ki, şiddetin şehir
planlaması, peyzaj ve yapısıyla olan bağını ele almadıkça,
kadın ve kızlara yönelik şiddeti sona erdirmek için verdiğimiz
mücadeleyi kazanamayacağız. Kırık ya da taşsız, işlevini
yerine getiremeyen kaldırımlar ( araçların rahatlıkla çıkıp
inmesine neden olarak), karanlık ve dar sokaklar, kalabalık ve
korunmasız toplu taşıma, ve pis, açık dışkılama alanları
şiddetin üreme alanları olarak ortaya çıkıyor.
Madurai'deki
çoğu kadın #MeToo ya da #TimesUp'ı ( twitter'da yaygınlaşmış
şiddete ve tacize vs. karşı uzun süre güncelliğini koruyan
hashtag) hiç duymamış olsa da biz evde, işte ve günlük
hayattaki şiddet, taciz ve kötü muamele deneyimlerini
paylaşıyoruz. Ve diğer kadınlarla birlikte de #CitiesforWomen
(kadın için şehir) ve daha fazla eşitlik için çalışıyoruz.
2009
yılında BM'in Hindistan'ın Delhi kentinde yaptığı bir kadın
araştırmasında kadınların %95'i taciz korkusuyla kamudaki
hareket alanlarının kısıtlandığını belirtiyor.
2017
de Kenya'da 381 kadınla yapılan bir araştırmada kadınların
yüzde ellisinden fazlası toplu taşıma araçlarında cinsiyete
dayalı şiddet yaşadıklarını söyledi. Yine, 2013 yılında
Mumbai' de banliyölerde yaşayan 4500 kadınla yapılan başka bir
araştırmadan kadınların %75'inin günbatımından sonra toplu
taşıma araçlarını güvenli bulmadığını öğreniyoruz.
Ayrıca
Reuters'in 16 büyük kentte 2016 yılında yaptığı bir araştırma,
Latin Amerika'daki kadınların en fazla taciz oranlarına maruz
kaldıklarını ve 10 kadından 6'sının toplu taşıma araçlarında
fiziksel tacizle uğradığını ortaya koydu.
Dünya
Bankası liderliğindeki Sürdürülebilir Hareketlilik Çalışması'na
göre, gelişmiş ülkelerdeki kadınların
yüzde 53'ü karanlıkta bir demiryolu platformunda beklerken
“güvensiz” veya “çok güvensiz” hissediyor.
2030'a
gelindiğinde, dünya nüfusunun yüzde 60'ından fazlası kentsel
bölgelerde yaşayacak. Dünya nüfusunun yarısından fazlasını
temsil eden kadınlar için şehirlerin,
kentsel altyapılarını geliştirmeleri ve kadınların kendilerini
güvende hissedebilecekleri yerler yaratmaları gerekiyor.
Hindistan'da
kadınlar için en büyük tehlikelerden biri bedensel fonksiyonlardan
birine odaklanır: tuvalete gitme ihtiyacı. Birleşmişler
Milletlerin 2011'deki bir raporunda Hindistan'da 626 milyondan fazla
insanın kapalı bir tuvalete sahip olmadığı belirtmiştir.
Madurai'de gecekondu mahallelerinde yaşayan insanların çok
azının kapalı tuvaleti vardır.
Tuvaletlerin
hain doğası, Hindistan'ın en büyük eyaleti Uttar Pradesh'de dört
yıl önce kendini gösterdi.
Kapalı tuvalet olmadığı için iki genç kız binlerce kadının
her gün yaptığı gibi, gün battıktan sonra dışarı
çıkıp,karanlığın örtüsünde kendilerini rahatlatmak
istediler. Ama aynı karanlık örtü saldırgan bir grup erkeğin bu
genç kızlara tecavüz edip, ağaca asmalarını da sağladı. Dava,
hem kadına şiddete hem de en temel bedensel işlevlerini yerine
getirirken karşılaştıkları özel tehlikelere dikkat çekti.
Kentin
köşelerinde açık dışkılama sorunu devam etmekte. Banyosuz
ortamda, kadınlar ihtiyaç için karanlığın örtüsünü
beklemeye çalışır ve dışarı asla yalnız çıkmamak için
çabalarlar. Ama bu karanlık aynı zamanda tecavüzcü ve
saldırganlara hareket alanı sağlar. Buna ek olarak bu dışkılama
biçimi önemli sağlık sorunlarına da yol açmakta.
Çalıştığım
organizasyonda, DHAN Vakfı, yoksul
mahallelerde, sokakta yaşayan ailelerin
paylaşacakları tuvaletleri inşa etmeleri için gerekli desteği veriyor. Aynı aileler
tuvaletlerin temizliği ve bakımından
sorumludur. Sorunun çözümü için sorumluluk alan insanların
dünya çapında örnekleri var, ancak tüm vatandaşlarını koruma
yükümlülüğü olan hükümetlerin daha
fazla sorumluluk üstlenmesi gerekmekte.
Daha
kapsamlı bir şehir planlaması, kadın ve kızların ihtiyaçlarına
duyarlı bir altyapının oluşturulmasına yardımcı
olacaktırr
– geniş ve iyi aydınlatılmış sokaklar, daha az çıkmaz sokak,
güvenli ve temiz umumi tuvaletler, tekin olmayan bölgelerde daha
fazla polis devriyesi vs. Hindistan'ın
bazı bölgelerinde poliste failler lehine tutumuyla bu sorunun bir
parçası olmakta. Fakat
Madurai'de, bilinçlendirme ve şiddet olaylarıyla mücadelede
çok
yardımcı olan özel kadın polis birimine sahip olduğumuz için
şanslıyız.
Daha
güvenli şehirler her bireyin gün boyu hareket alanını genişletir
ve sosyal, kültürel, ekonomik alanlardan ve eğitim olanaklarından
daha fazla yararlanmasını sağlar. Bu da, kadın erkek tüm vatandaşların, sivil toplum örgütlerinin ve hükümetin birlik içindeki çabasıyla başarılacaktır.
Hayretle okunan bir yazı.
YanıtlaSil