
Bazı fikirler var ki onlardan kayıtsız şartsız nefret ederiz. Sorgulamayız, gerçekte nedir diye bir merak duymaz ama nefret kusmak için en ufak bir ikirciklik göstermeden saldırgan bir tutum alırız. O fikirlerin ya da o fikirleri temsil eden toplumsal grupların bizim yanımızda olabileceği ihtimalini aklımıza bile getirmeyiz.
Genelde bu fikirler ve gruplar hakkında kötü oldukları dışında bildiğimiz pek bir şey yoktur. Ama nefretimiz sağlamdır. Çünkü nefret etmemiz gerektiği bize bir çok yöntemle öğretilir. Kim öğretir bize? Bu fikirlerin hedefindeki güçler tabii ki...
Bir fikri ona düşman olan bir kurum ya da kişiden doğru bir şekilde öğrenmeyi beklemenin saflık olacağını söylemek yanlış olmaz sanırım. Zihnimizi bir yokladığımızda göreceğiz ki toplum olarak nefret ettiğimiz fikir, grup ve davranış modellerinin hemen hemen tümü sisteme muhalif ya da çıkarlarına ters. Bu yüzden kimden nefret ettiğimizi değil kimin adına nefret ettiğimizi sorgulamak daha önemli.
Nefret gibi bir duygu ile dünyaya gelmiyoruz, bize büyükler tarafından aşılanıyor... Hele bu duygu ırkçılık ile beslenilirse. Zaten kin, nefret, ırkçılık, ayrımcılık vs nin temelini anlamadığımız ve bize yabancı olduğu birşeylere karşı hissedilen korkudan oluşur. Bunu engellemek için empati kurup farklılıklara daha açık olmamız gerekir bence.
YanıtlaSilKatılıyorum. Empati bu duruma çözüm olabilecek yöntemlerden biri. Yorumunuz için teşekkürler
SilKimden neyden nefret edeceğimiz taa küçükken aile yapısına göre şekilleniyor bana göre ... Aile yapısı ve yetiştirme tarzı neyi veya hangi fikri benimsiyorsa o çocukken oturuyor karaktere çocukken veya büyüdükten sonra araştırmıyor doğruluğunu veya yanlışlığını.
YanıtlaSilToplumdan aileye, aileden çocuklara. Kendini sürekli bu şekilde yeniden üreten toplum. Var olan sisteme çomak sokmadıkça sürekli devam edecek. Teşekkürler
SilMerhaba Serhat,
YanıtlaSilYazın kısa ama net bir yazı olmuş. Son zamanlarda ne yazık ki nefret duyguları her çeşit insan, topluluk, grup vs içerisinde zirve yapar durumda. O bundan, bu ondan, beriki şundan nefret ediyor. Ama asla empati yapmıyor. Hatta durup düşünmüyor bile. Anlamaya, tanımaya çalışmıyor. Hem böylesi daha kolay değil mi? Düşünüp de kafa yormanın gereği var mı canım? Birileri bizim yerimize düşünüyor zaten. Biz de o düşünenlerin düşüncelerini onaylıyoruz zaten. Eee...? Nefret ediyoz işte ötesi var mı?
Ne acı di mi? Güdümlü nefret duyguları! Ah o güdenler... Benim nefretim de o güdenlere. İşte sen de aynen bunu anlatmışsın. Eline, fikrine, yüreğine sağlık. Sevgiler...
Teşekkürler.. Nefretin hakim olmadığı bir Dünya umuduyla...
Sil