28 Temmuz 2015 Salı

Egzersiz Kilo Verdirir mi?

Günümüzde özellikle Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerinde bir obezite sorunu ve buna karşı bir mücadele olgusu var. Ülkemizde de yaşadığımız bu durum, pek çok sağlık sorununa ve buna bağlı olarak da ekonomik boyutta devletlerin yüksek tedavi maliyetine neden oluyor. Bu yüksek maliyet bu devletlerin obezite ile mücadelesini kendi açılarından gerekli kılıyor.

BBC Earth isimli tv kanalındaki ilginç bir belgeselde bu konuya değiniliyordu. "Bizi zayıflatan insanlar" adlı Jacques Peretti'nin sunduğu bu programda, kilo verip fit olmak isteyenler ve bunu onlara çeşitli yöntemlerle vaat eden kişi ve kurumlar işlenmiş. Kilo vermek için pek çok şeye katlanan insanlar ve bunun sonucunda oluşan milyon dolarlık bir sektör ile karşı karşıyayız; fitness salonları, diyet programları, ilaçlar, cerrahi müdahaleler vs.

İşin ilginç yanı, bildiğimizin aksine kilo vermek için büyük eziyetle yapılan egzersizlerin ancak sınırlı ve yetersiz bir etkisi olduğu gözlenmiş. Çünkü fark yaratacak bir kalori yakmak için vücudun egzersizi kullanma kabiliyeti sınırlı. Sarf edilen eforla kaybedilen kalorilerin beyindeki bir süreç sonucunda vücudun dinlenmeye yönlendirilerek telafi edildiği görülmüş. Hepimiz bunu fark etmişizdir; her yorgunluktan sonra uzun süre dinlenip, yerimizden kalkmak istemeyiz.  Bu evrimsel bir süreç sonucu oluşan bir durum. Vücut kıtlığa karşı yağ olarak kalorileri biriktirme eğilimindedir. Ayrıca fazladan, gereksiz fiziksel aktivite yapmak istemez. Besinin kıt olduğu dönemlere karşı bir koruma refleksi. Evrimsel süreçte kilolu olan yani daha fazla besin depolamış olan insan ya da hayvan yaşamak ve türünün devamını sağlamak için avantajlı bir durumdadır. Vücudun sağlıklı işleyişi için pek çok faydasına karşın egzersizle kilo vermeye çalışmak bir anlamda bu evrimsel sürece, biyolojimize karşı bir çabadır. Bu durumda kilo vermek için asıl gereken şey kalori alımını düşürmektir. 

Bu açıklamalardan sonra J.Peretti ilgi çekici şu soruya cevap bekliyor: 
" Obezitenin yaygınlaşmasına neden olmakla suçlanan büyük gıda ve içecek firmaları neden kilo vermek, fit olmak için egzersiz ve spor yapılmasını özendirip bunun bir eksiklik olduğunu topluma empoze ediyorlar?" Ve ardından pek çok büyük spor organizasyonuna bu firmaların neden sponsor olduklarını sorguluyor. Ve cevap olarak; bu firmaların obezitedeki sorumluluklarını gizlemeye çalışarak, egzersiz ve spor yapmayan insanların suçlu olduğuna toplumu ikna etmek istediğini söylüyor. İnsanların şöyle düşünmesini istiyorlar: "egzersiz yaparsam istediğim kadar yiyebilirim." Eğer buna inandırırlarsa tıka basa yedirmeye devam edebilir ve servetlerini arttırabilirler. Belgeselin diğer iki bölümünde aynı konu farklı yönlerden ele alınıyor.

Son söz olarak şunu diye bilirim ki; milyonlarca yıllık bir evrim sürecinde şekillenen insan biyolojisinin doğadan kopmasının yarattığı sorunlarla karşı karşıyayız. Ama çok daha büyük sorunları toplumsal eşitliğimizi kaybederek yaşıyoruz. Tüm insanlığa yetecek kaynaklarımıza rağmen açlıktan ve susuzluktan ölen insanların yanında fazla yemekten hastalanan ve ölen insanlarız biz. 



2 yorum:

Yorumlarınızı seçeneklerdeki Anonim sekmesine tıklayarak kayıt olmadan yapabilirsiniz..