27 Ocak 2015 Salı

Kırmızı Pazartesi / Garcia Marquez


Günlük yaşamın koşuşturmacasında artık kitap okumaya pek vakit ayıramazsam da yine okuma gayreti ve çabasından vazgeçmiyorum. Böyle bir çabalama sonucu Marquez'in 'Kırmızı Pazartesi' isimli, kısa romanını okumayı başardım. Bir çırpıda okunacak kadar kısa ve sürükleyici bu kitap, Kolombiya'nın  bir kasabasında gerçekleşen bir cinayetin hikayesini anlatıyor. Ama polisiye bir hikaye değil. Parmak izi, cinayet mahalli, şüpheliler yok burada. Denize atılmış bir silah, ifadesine başvurulacak tanıklar da yok. Her şeyin baştan belli olduğu; tüm kasabanın tanık olduğu, cinayetin kimler tarafından, niçin işleneceğinden ve kurbanın kim olacağına kadar hepsinin tüm ahali tarafından bilindiği bu romanda, yakın zamanda kaybettiğimiz büyük usta Marquez, toplumsal psikolojik bir analizle okuyucusunun karşısına çıkmış.

Kitabın ana ekseni namus kavramı, kadın ve toplumsal değerler üzerine kurgulanmış. Aslında burada bireysel olarak kimsenin tasvip etmediği, katillerin bile bu cinayeti işlememek için ellerinden geleni yapmasına rağmen toplumsal değer yargılarını kıramadıkları, insan tarafından var edilip kendisi tarafından kontrol edilemeyen bir sosyal-kültürel  işleyişin sonucunu görüyoruz. Bir nevi herkesin katil, herkesin kurban olduğu, namus kavramının da güçlü bir dişlisi olarak yer aldığı çarklarından kendini kurtaramadığı bir sistem. Ancak büyük alt üst oluşlarla etkisizleştirilebilecek bir işleyiş.
Bizden binlerce kilometre ötede ama bir o kadarda yakınımızda ve tanıdık..



----------------------

Can yayınları
İstanbul, 2000
Çeviri: İnci Kut
111 sayfa



1 yorum:

  1. Bu adam bir harikaa..hele dostlarina biraktigi mektup harikulede..

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı seçeneklerdeki Anonim sekmesine tıklayarak kayıt olmadan yapabilirsiniz..