
Çok çalışmak zorunda olmaktan ya da başka nedenlerden dolayı yapmak istediğimiz ama yapamadığımız ne çok şey vardır kim bilir. Zaman daraldıkça fark ettiğimiz şeylerdir bunlar: Gezilecek yerler, okunacak kitaplar, izlenecek filmler, keşfedilecek yeni şeyler, çözülecek gizemler, tanışılacak insanlar, kaygısız uykular, mutlu tembellikler... Daha pek çoğuyla yapılacaklar listemizde olan ama büyük çoğunluğumuz için hiç bir zaman gerçekleşmeyecek şeyler.
Bunlara sırtımızı dönerek, binlerce yıllık çalışma ve sahip olma çılgınlığımızın var ettiği zihniyetle peşinden koştuğumuz, hayatlarımızı feda ettiğimiz paranın, mülkün ve gücün zenginlik olduğunu düşünmüşüzdür hep...Oysa asıl zenginliğin bu yaşayamadıklarımız olduğunu, ulaşılması gereken asıl servetin "özgür zaman" olduğunu bilincimizden uzak tutmuş, bastırmışız sürekli. Bize çizilen yolda, sistemin dönen çarklarına su taşımaktan öte bir hayatı tasavvur etmemişiz, edememişiz. "Çok çalışıp çok kazanmak" hayat felsefemiz olsa da gelinen noktada hızla tahrip edilen bir doğa, acılar içinde kıvranan bir insanlıktan başka bir şey yok. Bu mudur çocuklarımıza hak gördüğümüz yaşam?


Sonsuz kere sonsuz büyüklükteki evrende, bizlerle sınırlı zaman içerisinde okyanustaki bir damla kadar bile önemimiz yokken, en doğru yolun bu olduğunu söylemek yanlış olmazsa gerek.
Kaleminize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.Zenginlik evrendeki bütün güzelliklerin farkına varmaktır.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Meryem hanım. Zengin bir yaşam umudunu sürdürmeye devam...
Sil