19 Kasım 2014 Çarşamba

Domuz eti niçin haram ?


Ülkemizde, Anadolu coğrafyasında, her yörede yaşayan bir hayvandır domuz. Onu sevmez, iğrenir ve nefret ederiz. Çünkü dinimizde haram kılınmış bir hayvandır. Pek çok harama çok kolay bir şekilde el uzatırken domuz etine karşı sarsılmaz bir haram anlayışımız vardır. Etini ve yağını yememek için oldukça dikkatliyizdir hele ki hristiyan ülkelerde yaşayan veya oralara seyahat eden müslümanların daha da dikkatli olması gerekir bu konuda.

İslam inancındaki bu yasak kaynağını Kuran'dan alır:
"Allah sizlere yalnız leşi, kanı, domuz etini, bir de Allah'tan başkası adına kesilenleri haram kıldı.''
(Bakara, 2/173).
"Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen hayvanlar sizin için haram kılınmıştır." (Mâide,^5/3)
"Ey Muhammed, de ki: Bana vahiy olunanlar arasında, yiyen bir kişinin yediği herhangi bir şeyin haram olduğuna dair bir hüküm bulamıyorum. Ancak leş veya akıtılmış kan, yahut domuz eti ki bunlar pistir, yahut doğru yoldan çıkarak, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen hayvanların yenmesi haramdır..." ( En'âm, 6/145)

Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi Domuz eti haram kılınarak yasaklanmıştır. Sadece hayati durumlarda gereğinden fazla olmamak şartıyla tüketilebileceği yine Bakara sûresi 173. ayette belirtilmiştir.

Peki neden yasaklanmıştır? Haram kılınmasının sebebi Kuran'da açık olarak belirtilmemiştir. Sadece pis olduğuna dair bir atıf vardır. Sonradan yapılan yorumlarda bu hayvanın kendi pisliği içinde, çamurda yaşadığı için bu şekilde haram kılındığı belirtilmiştir. Fakat bu neden çok mantıklı değildir, çünkü etini yediğimiz bir çok hayvan aynı durumdadır. Domuzlar ter bezleri olmadığından vücut ısısını kontrol etmek için suya yada çamura ihtiyaç duyarlar. Yakın zamanlarda ise tespit edilen bazı hastalıklar ve etinin çok yağlı olması gibi nedenler ileri sürülmüştür. Yani bu haramın haklılığını ortaya koymak amacıyla nedenler, fikirler üretilmeye çalışılmıştır. Sonuçta inananlar için bir nedene gerek yoktur. Kuran'da haram olduğu belirtilmiş olması yeterlidir. Bu dinsel yaklaşımlara sert bir karşıtlık içinde olan bazı çevreler de domuz savunuculuğuna soyunarak olayı ideolojik bir çatışma ve rekabet anlayışıyla hareket etmişlerdir.

Bu tip yasaklamaların, kuralların mutlaka bulundukları zaman içindeki şartlara bağlı mantıklı nedenleri vardır. Yerel nedenlere dayanan pek çok kural dinsel yayılış ile birlikte tamamen alakasız yer ve zamanlarda devamlılıklarını sağlayabilmektedir. Muhtemelen Arabistan'ın sıcak çöl ikliminde bazı hastalıklara neden olduğu düşünüldüğünden bu yasaklamaya gidilmiştir. Ya da farklı dinsel inançlardan etkilenilmişde olabilir. Çünkü yine bu coğrafyada daha eski bir semavi din olan musevilikte de domuz eti, tavşan ve deveyle birlikte yasak edilmiştir. Musevilikte Karşut denen yasalarda nelerin yenebileceği veya yenilemiyeceği belirtilmiştir. Bunun dışında pek çok kültür ve inançta farklı nedenlerle domuzla beraber yenilmesi yasaklanmış hayvanlar bulunmaktadır. Örneğin bir teoriye göre orta Asya'da bazı göçebe kabilelerin domuzdan nefret etmesinin sebebi mücadele ettikleri yerleşik toplumların bu hayvanı besleyip yetiştirmesi olarak gösterilmiştir.

Her kültürün binlerce yıl içinde biriktirdikleri ile yaşıyoruz. Farklı şartlarda, farklı amaç ve sebeplerle ortaya çıkmış olan kültür öğelerinin bazılarını nedenini bilmeksizin yaşatıp gelecek nesillere aktarırken, bazılarının mevcut şartlarda değişmesinin ya da kaybolmasının önüne geçemiyoruz. Değişim ve evrim süreci doğayla beraber kültür üzerinde de etkisini devam ettiriyor.

Daha iyiye doğru bir değişim umuduyla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı seçeneklerdeki Anonim sekmesine tıklayarak kayıt olmadan yapabilirsiniz..