20 Ekim 2015 Salı

Acı ve Zevk

Acı her ne kadar kaçındığımız bir durum olsa da, tam da bu nedenle, yaşama tutunmamızı sağlayan bir olgudur. Fiziksel acıların yanında duygusal boyuttaki acılar hem bireysel hem toplumsal olarak yaşam içerisinde daha fazla zarar görmemek adına kaçınmamız gereken durumların farkına varmamızı sağlayacak uyarılar yapar bize. 

Fiziksel olarak yaşadığımız her acı biyolojimizdeki yaşamsal bir sorunun varlığına işaret eder. Bu evrimsel süreç içinde hayatta kalmak için kritik bir gelişmedir. Vücudumuzdaki her ağrı ve acı bizi endişelendirir; bu da çözüm için arayışlara girmemizi sağlar. Sağduyumuz zevke ulaşmaya, acıdan uzaklaşmaya yöneltir bizi.


Bununla birlikte acıdan zevk alınan durumlar da vardır. Örneğin acı yemek, ağır sporlar, dövme, vücut deldirme, mazoşist eylemler gibi. Burada acıya eşlik eden  zevk alma hali bir tezat oluşturur. Çoğumuz için dayanılması mümkün olmayan şiddetteki acı biberleri çerez gibi yiyebilen kişilerin yüzlerinde  acı ve zevk ifadelerini bir arada görmüşüzdür. Bununla birlikte zevkle ifa edilen pek çok acı veren eylem bulunmakta.


Acı ve zevk arasındaki bağlantı insan biyolojisinde varlık bulur. Vücut acıyla uyarı vermekle birlikte bu acıyı baskılayacak mekanizmalara da sahiptir. Acı hissi merkezi sinir sisteminde "endorfin" denilen mutluluk ve zindelik hissi veren bir madde salgılar. Bu madde afyon türü ilaçlarla benzer etkiler gösterip acıyı bloke eden bir proteindir. Endorfin daha da ileriye giderek beynin aşık olunduğunda, müzik dinlenildiğinde aktif hale gelen bölgelerini de harekete geçirir... Bu tip durumlarda beynin salgılattığı diğer bir madde "anandamid" hormonudur. Bu hormon esrar benzeri bir etki gösteren "mutluluk  kimyasalı" olarak da adlandırılır.

Fakat ağrı ve acıların tümü bu şekilde bastırılamaz. Bir şekilde zevke ve alışkanlığa dönüşen acılar, insana özgü bir davranışla, bireyler tarafından ciddi zarar verici olmadığı bilenen eylemlerden kaynaklanır. Yani kişi kendisine ciddi bir zarar vermediğini bildiği bir acıdan aldığı hazzı, acı eşiğinin durumuna göre, sürekli tekrarlamak isteyecektir. Hayvanlarda yapılan deneylerde bu tip bir özelliğe rastlanılmamış. Hayvanlar korku ve acı veren şeylerden her zaman uzak durmuşlardır. 


Acı ve zevkin bedenimizdeki yakın ilişkisi sanırım bu zorlu yaşam koşullarına katlanmamıza da yardımcı oluyor ve "Acıların çocuğu" daha farklı anlamlar çağrıştırıyor...




Yararlanılan kaynak: BBC

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı seçeneklerdeki Anonim sekmesine tıklayarak kayıt olmadan yapabilirsiniz..