Şubat ayının soğuk bir gününde,
şuan çalıştığım lojistik firmasına ilk adımımı attığımdan bugüne on dört uzun yıl
geçti. Zaman yanıbaşımızdaki otoyol üzerinde akan trafik gibi
hızlı, yoğun ve aceleciydi... Onca yılın değiştiren ve
dönüştüren etkilerini hem aynalarda, hem nefes aldığımız
mekanlarda, hem de sektörün, ekonominin ve toplumsal yaşamın
içinde gördük; çevremizdeki boş ve yeşil alanların hızla
betonlaşıp bizi kuşatması gibi, iyi ya da kötüye doğru
değişerek yaşamımıza devam ediyoruz. Çünkü değişim ve zaman
ayrılmaz bir ikili...
Alıp vermeler üzerine kurulu bir
toplumsal yaşamın organizasyonu ile oluşan ekonomik ilişkiler
içerisinde var olabiliyoruz ancak. Tüm yaşamsal faaliyet ve
planlarımızı bu ilişkiler belirliyor. İnsan ve doğa bu
faliyetlerin temelini oluştururken, bunun devamlılığını
sağlayan sistemin bize yüklediği görevlerle, her birimiz bu
sistemin çarklarında bir dişli olarak görevimizi yapıyoruz.
Görevlerimiz, yerlerimiz değişse de bu çarklar içinde kalmamız
gerektiğini biliyoruz.
Ekonominin temel amacı olan üretim ve
tüketim arasındaki ilişkiyi sağlayan temel sektör nakliye ve
lojistiktir. Ülkeyi vücudumuzdaki damarlar gibi sarmış olan
ulaşım yolları üzerinde topluma ve insana can veren kanı
taşıyan, ulaştıran nakliye faaliyetleridir. Bu faaliyetlerin
ülkemizdeki en köklü ve gelişmiş aktörlerinden biri olan
şirketimizin İstanbul merkez tesislerinde, lojistik ve gümrük
müdürlüğüne bağlı olarak, bahsettiğimiz o önemli
faaliyetlerin bir parçasıyım.
Bir bütün olarak işleyişi sağlayan
farklı ama bir olan departmanlarımızla koordineli olarak,
depolarımıza olan mal giriş-çıkışlarını ya da müşteri
talepleri doğrultusunda farklı güzergahlardaki mal sevkiyatlarını
elimizde mevcut olan araçlarla, gerektiğinde tedarikçi firmaları
da kullanarak, karşılanmasını sağlarken insan ilişkilerinin
sürdürülmesi zor ve yıpratıcı etkisi her daim söz konusu.
Zaman zaman 112 acil servisten bile daha fazla acil taleplerle karşı
karşıya kaldığımız böylesine yoğun bir işleyişte, tüm
diğer arkadaşlarım için de geçerli olduğu gibi, stres ve öfke
yönetimi oldukça önem kazanıyor. Ayrıca işleyişimiz üzerinde
trafik yoğunluğu, trafik mevzuatı, yükleme ve indirmedeki zaman
kayıpları, eksik bilgi gibi etkenler olumsuz bir etki yaratıyor.
Bu sıkıntıları minimum düzeye indirmek için alınacak önlemler,
duyarlılık ve karşılıklı anlayış daha verimli bir işleyişi
mümkün kılacaktır.
İnsanı, sadece kar zarar hesabının
bir öğesi olarak görmeden var olacak bir ekonomik yaşam ve
savaşsız bir dünya umuduyla yeni yılda herkese başarılar
diliyorum...
No comments:
Post a Comment
Yorumlarınızı seçeneklerdeki Anonim sekmesine tıklayarak kayıt olmadan yapabilirsiniz..