Ben işin temelinin 'seçen ve seçilen' ilişkisinde yattığını düşünüyorum. Bunun nedenini şu şekilde açıklayabilirim: Canlıların devamlılığı dişi ve erkeğin birlikteliğinden geçiyor. Bu birlikteliğin bireylerin rızası ile gerçekleşmesi gerektiği durumlarda bir seçimin yapılması gerekliliği ortaya çıkıyor. Bir rekabet ortamında seçilme şansının artırılması için de kişisel olarak bazı unsurların öne çıkması gerekiyor; rekabet bunu gerektiriyor.
Bu durum hayvanlar aleminde genel olarak 'seçen dişi seçilen erkek' şeklinde varlığını sürdürüyor. Erkek beğenilmek ve rakiplerini alt etmek için mücadele etmek zorunda. Dişinin tercihine nail olabilmek için rakiplerinden fiziksel olarak daha güçlü, cesur ve heybetli olmalı. Bu durum bazı hayvan türlerinde fiziksel olarak çok büyük farklılıkların oluşmasına neden olmuş.
İnsanlarda ise ilk çağlardaki anaerkil toplumlar dışında seçilme durumu dişinin yani kadının bahtına düşmüş. Anaerkil toplumdan ataerkil topluma geçişte, erkek egemenliğinin güçlenmesiyle bu durumun daha da belirginleştiği görülüyor. Kadın kendini yaşatmak için erkeğe bağımlı hale gelerek kendini erkeğe beğendirme zorunluluğunda kalmış. Farklı kültürler, farklı sosyal, ekonomik durumlar içinde farklı nedenler ortaya çıksa da; psikolojik ve toplumsal olarak bireyler için bir ihtiyaç gibi gözükse de, bugün ki kadının bu güzel ve şık görünme gayretinin temellerinin bu 'seçen seçilen' ilişkisinde yattığını düşünüyorum.
Toplum içinde kadının güç olmaya başladığı, kişilik olarak erkeğe karşı durabildiği noktada erkeğin de seçilme kaygısına düştüğü, bu nedenlede fiziksel güzelliğe ve çekiciliğe daha önem verdiği gözüküyor. Bununla birlikte yaratılan ekonomik pazarla beraber bir satış ve kar güdüsüyle, başta kadın olmak üzere toplumu abartılı bir fiziksel şıklık, güzellik arayışına yönlendirme çabalarının medya kanalları ile yapıldığına da tanıklık ediyoruz.
"Güzele güzel demem güzel benim olmadıkça" dizesini bir erkek yakarışı olarak kullanılmasını bir kenara bırakırsak fiziksel güzelliğin, özgür ve eşit bir toplumda daha anlamlı olabileceğini söyleyebilirim. Yaşamın her alanında güzeli ve sevgiyi hakim kılmak çabasından vazgeçmemeliyiz. Çünkü sevgi ve güzellik kazandırır, nefret ve çirkinlik kaybettirir.
güzel bir yazı olmuş:))
ReplyDeleteteşekkürler
Beğendinize sevindim. Okuduğunuz için ben teşekkür ederim.
Delete