26 Mayıs 2016 Perşembe

Hayat Pencereler Bütünüdür

Bazen oturduğumuz evin arka tarafındaki tenhalığı, düzensizliği, karanlığı görmemek için buradaki pencere ve perdeleri sıkı sıkıya kapatırız; aydınlık, hareketli ve daha yaşamsal bulduğumuz ön taraftaki pencereye yöneliriz; sırtımızı döndüklerimiz görülmez ve duyulmaz olunca, yokmuş gibi davranabiliriz. 

Hayata, insana, farklılıklara bakışımız da bu şekildedir. Çünkü hayat da bir pencereler bütünüdür ve biz görmek istemediklerimize karşı perdelerini kapatırız o pencerelerin. Kimi hayal, kimi gerçek, kimi muğlak farklı dünyalara, yaşamlara bakan farklı pencereler... Kimimiz pencerelerin ardında, kimimiz diğer tarafındayızdır: Görülmek istenene açık, istenmeyene kapalı bu pencerelerden bakarak hayatı algılar, tavır belirleriz. Buradan gördüklerimizle fikir sahibi olur, yüzümüzün gerçeğe dönük olduğunu düşünürüz. Her bir pencere bir ideolojidir bu nedenle; hayatı yönlendirenler tarafından görmemizi istedikleri kadarıyla gerçeğe açılırlar; gerisi hayaller, ilizyonlar ve aldatılmışlıklardır. Bu nedenle biz vicdanımız, aklımız ve toplumsal gücümüz kadar gerçeğe ulaşabiliriz. Tabi gerçeğe ulaşmak gibi bir kaygımız varsa.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı seçeneklerdeki Anonim sekmesine tıklayarak kayıt olmadan yapabilirsiniz..